MERKEZLER

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Hala İnsanlığın Yolunu Aydınlatıyor

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İzmir'de bulunan hak örgütleri, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Alsancak’ta bulunan 10 Ekim Anıtı’nda bir araya geldi.
 
 
OHAL Uygulamaları Olağan Hale Geldi
 
 
Basın açıklamasında konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, “Büyük umutlarla İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisinin ortadan kaldırılması ve geleceğin daha demokratik, insan haklarına bağlı ve bu değerleri yücelten bir sürecin başlatılması amacıyla oluşturulan bir giriş, otuz maddeden ibaret İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ne yazık ki bugün ülkemiz dahil dünyanın birçok ülkesinde göz ardı edilmekte, yok sayılmakta ve hak ihlallerinin önüne geçmek adına hiçbir şey yapılmamakta.” dedi. 2016 yılından itibaren ülkemizde özellikle OHAL uygulamalarının olağan uygulama haline getirilmesiyle birlikte kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin yok sayıldığı, avukatların, hukukçuların, akademisyenlerin, gazetecilerin, fikir insanlarının en küçük düşüncesinden dolayı soruşturmaya uğradıklarını ifade eden Av. Sefa Yılmaz, “Bu hak ihlallerine sistemli bir biçimde devam edilmesi bugün karşımıza çıkan en önemli sorunlardan biri. Özellikle hukuk üzerinden devletin, ülkenin, hukukun dizayn edilmeye çalışılması ve bunun için hukuk değerlendirmelerinin sürekli hak ihlallerine yönelik devam etmesi her zaman karşı durduğumuz ve bundan sonra da karşı duracağımız davranış biçimi olacaktır.” ifadelerini kullandı.
 
 
Kurumlar adına açıklamayı okuyan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, "Günümüzde başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktayız.” dedi.
 
 
Üsterci, kabul edilişinin 74'üncü yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin hala kutup yıldızı gibi insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ettiğini söyledi. Dünyanın her yerinde halkların özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmeye devam ettiğini, devletlerin ve hükümetlerin bu itirazlara yanıtının ise şiddet olduğunu ifade eden Üsterci, çoklu kriz halinin Türkiye’de de tüm yoğunluğu ve ağırlığı ile yaşandığını kaydetti.
 
 
Üsterci, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, 2016 yılından bu yana pek çok düzenleme ile süreklilik kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu süreç, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ilkesinin terkedilmesine, böylece hem hukukun hem de kurumların baskıcı rejimin birer 'aracı' haline getirilerek keyfiyetin ve bilhassa da belirsizliğin kamusal alana hakim kılınmasına yol açmıştır. Özellikle bir yönetim tekniği olarak başvurduğu belirsizlik yaratma gücü, siyasal iktidara erkini daha da merkezileştirip toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü arttırmasına olanak sağlamaktadır. Siyasal iktidarın ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikaları sonucunda, günümüzde başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktayız.”
 
 
Düşünce ve İfade Özgürlüğüne Yönelik Kısıtlamalar Sürüyor
 
 
Üsterci, çok faklı toplumsal kesimlerden insanların, ya doğrudan kolluk güçlerinin şiddeti ya da devletin 'önleme ve koruma' yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen şiddet sonucu yaşamlarını yitirdiğini belirtti. Üsterci, “Anayasa’nın ve Türkiye’nin de bir parçası olduğu evrensel hukukun mutlak olarak yasaklamasına ve insanlığa karşı bir suç olma vasfına rağmen işkence olgusu, 2022 yılında da Türkiye’nin en başta gelen insan hakları sorunu olmuştur. Ayrıca yakın tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlallerinden biri olan insanlığa karşı suç niteliğindeki zorla kaçırma/kaybetme vakalarının OHAL’in ilan edildiği 2016 yılından bu yana yeniden yaşanmaya başlaması son derece endişe vericidir..” dedi.
 
 
Hapishanelerin tıka basa dolu olduğunu ve birçok hak ihlali yaşandığını ifade eden Üsterci, OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalarının 2022 yılında da sürdüğünü söyledi. Üsterci, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın evrensel hukuk ilkeleri ve ifade özgürlüğü kapsamında yaptığı bir açıklama nedeniyle hukuk dışı biçimde tutuklanmış olmasının hak savunucuları üzerindeki söz konusu baskının en somut örneği olduğunu belirtti. 
 
 
İnsan Haklarına Saygıyı Yükseltmeye Devam Edeceğiz
 
 
Türkiye’de yurttaşların, toplu olarak bir araya gelip düşüncelerini açıklayamadıkları için örgütlenme özgürlüklerini de kullanamadığını dile getiren Üsterci, 2022 yılında insan hakları örgütlerinin, sendikaların, dernek, vakıf ve meslek örgütleri ile siyasi partilerin çok sayıda üyesinin ve yöneticisinin gözaltına alınarak tutuklandığını hatırlattı. Kürt sorununun barışçıl, demokratik ve adil bir şekilde çözümüne yönelik hukuk devletinin gereği olan adımların atılması gerekirken bu konuda yaşanan baskıların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Üsterci, kadın cinayetleri ve LGBTİ+'lara yönelik hak ihlallerine de dikkat çekti.
 
 
Mülteci sorununa da değinen Üsterci, sığınmacı, mülteci ve göçmenlerin hala her türlü ayrımcılığa ve istismara, şiddete, nefret söylemine ve ekonomik sömürüye yoğun bir şekilde maruz kaldığını vurguladı. Diğer yandan Türkiye'nin, son kırk yılın en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşadığını söyleyen Üsterci, “Son söz olarak; var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu, hukukun, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
 
 
Açıklamaya imza atan kurumlar ise şunlar oldu: 
 
 
İzmir Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Hak İnisiyatifi Derneği, Halkların Köprüsü Derneği, İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği