KOMİSYONLAR

Ayrimciliktan Uzak, Eşit Bireyler Olarak Yaşama Mücadelesi Veren Engelli Yurttaşlarimizin Yanindayiz

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 10 – 16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası’na girerken, engelli bireylerin toplumsal yaşama etkin ve eşit biçimde katılımının önündeki kalın duvarlarla karşı karşıyayız.

 

Anayasa’nın 2. maddesinde, İnsan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanan devletin, kendi sorumluluğunda bulunan görevlerini yerine getirmemesi, engelli yurttaşların ve yakınlarının yalnız bırakılmaları, önlerindeki kalın duvarları tek başına ya da sivil toplum örgütlerinin sınırlı çabalarıyla aşmaya çabalamaları sonucunu doğuruyor.

 

Anayasa, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler, engelli bireylerin eşit ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam sürmesi konusundaki yükümlülükler halen yerine getirilmemektedir. Ulaşım, sosyal yaşama katılım, çalışma hakkı gibi hakları kullanmakta zorlanan engelli yurttaşlarımız, adalet, eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinden eşit biçimde yararlanamamaktadır.

 

 Çevresel koşulların sağlanamaması, hak temelli bir bakış açısından uzak, engelli olmayı bir güçsüzlük, acizlik ve zayıflık olarak gören “hayırsever” tutum ile birleştiğinde, engelliler açısından yaşam giderek daha da zorlaşmaktadır. Kapalı bir yaşama mahkum edilen engelli bireylerin “görünmez” hale gelmesi, yaşanan hak ihlallerini ve hak kayıplarını ortadan kaldırmamakta, aksine daha da çoğalmasına sebep olmaktadır.

 

Türkiye’nin Engelli Hakları Sözleşmesi uyarınca 2015’te sunduğu ilk rapor üzerine hazırlanan Nihai Gözlem Raporunda, Türkiye’nin engelli hakları alanında gerçekleştirdiği olumlu adımlar, endişe verici konular ile sosyal iletişim stratejileri aracılığıyla gündem yaratılması, paydaşları sürece dahil edecek adımların hayata geçirilmesi yönünde tavsiyeler sunulmuştur.

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından değişik yıllarda yayınlanan vizyon belgelerinde, engellilere yönelik hedefler konulmuş, ancak sonrasında gerçekleşen çalışmalar, geliştirici, somut ve çözüm yaratma niteliklerini taşımaktan uzak kalmıştır.

 

Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutladığımız bu dönemde, sosyal hukuk devleti olmanın bir şartı olarak, engelli bireylerin toplumsal yaşamdaki yerlerini alması ve koruması için hızlı ve etkin adımların atılması talebimizi yineliyoruz.

 

Ayrımcılıktan uzak, eşit bireyler olarak yaşama hakkının önündeki engelleri ortadan kaldırma mücadelesi veren engelli yurttaşlarımızın yanındayız.