MERKEZLER

Cinsiyet Temelli Şiddet ve Metoo Hareketi Başlıklı Panel Yapıldı

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından Cinsiyet Temelli Şiddet ve #MeToo Hareketi” başlıklı bir panel düzenlendi.

 

Oturum başkanlığını Av. Meliha Yaman Yurdugül’ün yaptığı panele Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu ile film eleştirmeni Alin Taşçıyan konuşmacı olarak katıldılar.

 

Panelin açılış konuşmasını yapan izmir Barosu Genel Sekreteri Av. Perihan Çağrışım Kayadelen, sadece basına yansıyan verilere göre, 2008 yılında 80, 2018 yılında ise 440 kadının erkek şiddeti sebebiyle hayatını kaybettiğini ifade ederek “hal böyleyken maalesef bugün yine evlilik affı adı altında küçük yaşta genç kız çocuklarının tacizcileri ile tecavüzcüleri ile evlendirilmesi konusunu konuşur durumdayız. Bununla birlikte üzerimizdeki karanlığı hep birlikte yırtacağız” dedi. 

 

Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu ise yapmış olduğu konuşmada bugün hem Türkiye’de hem de dünyada kadına yönelik şiddetin yoğunluğunun ve de yaygınlığının arttığını ifade ederek bunun sebebinin “erkeklik krizi” olarak adlandırılan ve dünyanın içine girdiği evrede toplumsal, siyasal ve kültürel olarak erkeklere yüklenen hegemonik rolde meydana gelen zayıflama olduğunu söyledi. Kadının kamusal alanda daha çok var olmasının kamusal alanın yegane hakimi erkeklik rolünde ciddi bir erozyon yarattığını dile getiren Sevgi Uçan Çubukçu, #metoo hareketinin kadınların daha fazla yer almaya başladıkları kamusal alanlarda, profesyonel iş yaptıkları alanlarda, cinsel taciz mobbing, saldırı, tecavüz gibi her türlü cinsiyet temelli şiddete işaret eden ve kendi deneyimlerini yüksek sesle kamuya açtıkları bir eylem olduğuna işaret etti.

 

Dünyanın her yerinde iletişim kanallarının erkek patronların elinde olduğunu, üst düzey yöneticilerin de erkek olduğunu söyleyen Alin Taşçıyan “böyle bir dünyada üreten kim ki üretilen ne olsun?” dedi. Adaletsizlik ve eşitsizliğin her yerde olduğu, böyle bir dünyada #metoo hareketin bir patlama noktası olduğunu söyleyen Alin Taşçıyan, dünyanın her yerinden kadınların “koskoca Hollywood yıldızları da tıpkı Meksikalı mevsimlik bir tarım işçisi gibi taciz edilebiliyormuş” diyerek bir özdeşlik yakaladıklarını dile getirdi.