Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, 20 Temmuz 2015 tarihinde, IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırının üzerinden 8 yıl geçti. 33 kişinin yaşamını yitirdiği bu sivil katliam, ülkemiz yakın tarihinin en acılı sayfalarından biridir.
Hatırlatıyoruz:
Siyasal iktidarın, Suriye’deki iç savaşta pozisyon almaya yönelik politikalarının sonucu olarak, şeriatçı silahlı güçlerin ülkemizdeki kamplarda eğitildiği ortaya çıkmıştı.
IŞİD Terör Örgütüne bağlı militanların Türkiye’ye girdiği ve serbestçe hareket ettiği iddiaları geniş bir şekilde paylaşılıyordu. Aynı yıl 10 Ekim’de yine IŞİD tarafından Ankara Garı'nda bombalı saldırı düzenlenmiş ve 100’den fazla yurttaşımız yaşamını yitirmişti.
Suruç Katliamından 1 ay kadar önce, dönemin Şanlıurfa valisi, “Kentte IŞİD'liler var mı?” sorusunu soran gazetecileri gözaltına aldırmıştı.
Saldırının faili olarak belirlenen 3 kişiden biri yakalanmış ve cezalandırılmış, dosyaları ayrılan firari sanıklar yakalanamamıştır.
Saldırının gerçek failleri, azmettirenler, IŞİD militanlarının ülkede serbestçe dolaşmalarına göz yumanlar, olayda ihmali bulunanlar hiçbir zaman yargı önüne çıkarılmamışlardır.
Bugün hâlâ, gerici faşist çetelerce gerçekleştirilen, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas, Ankara katiamlarının sorumluların gerçek anlamda yargılanmamış olmasının utancıyla ve yitirdiğimiz canların acısıyla yaşıyoruz.
Ülkemizi kan ve gözyaşı dolu bir döngüye mahkum etmek isteyen güç odaklarına teslim olmayacağımızı belirtiyor, yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygı ile anıyoruz.
Saygılarımızla.