İstanbul Barosu üyesi Av. Doğan Polat, Ankara’da haciz işlemi sırasında silahlı saldırıya uğramış ve ağır yaralanmıştır. Aynı saldırıda üç emekçi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştır. Yaşam mücadelesi veren meslektaşımıza ve yaralanan emekçilere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Avukatların yargının kurucu unsuru olduğu, davaların tarafı değil vekili olduğu, müvekkiliyle özdeşleştirilemeyeceği gibi temel ilkeleri her zaman yinelemeye devam edeceğiz. Ancak artık konuşulması ve değiştirilmesi gereken şey, avukatsız yargı hayali kuranların ürettiği ve sistematikleştirdiği şiddet politikasıdır.
Ortadan kaldırılması gereken; avukata yönelik şiddetin meşrulaştırılması, olağanlaştırılması ve cezasızlık politikalarıyla beslenip cesaretlendirilmesidir. Bu karanlık düzende, görevini yapan bir avukat, bir kamu görevlisi olarak değil; hedef haline getirilmiş bir “engelleyici” olarak görülmektedir.
Bir sokak röportajında Türkiye’nin gelişmişlik seviyesi “eskiden doktor dövemiyorduk, şimdi dövebiliyoruz” diyerek özetlenmişti. İşte bu zihniyet, bugün her alanda örgütlü, sistematik ve cesaretli biçimde karşımıza çıkmaktadır. Son saldırı da bunun açık bir resmidir.
Görevini yerine getirirken saldırıya uğrayan ne ilk meslektaşımızdır ne de bu şiddet politikaları sürdükçe son olacaktır. Meslektaşımıza yönelen bu saldırı yalnızca bir kişiye değil, mesleğimize, savunmaya, adalete yönelmiştir.
Kızgınız, öfkeliyiz ve bu saldırıyı normalleştirmenize asla izin vermeyeceğiz!
Cezasızlık kararlarına imza atanlar da avukatı itibarsızlaştırmaya çalışanlar da bilmelidir ki; bu saldırının faili yalnızca tetiği çeken kişi değildir. Bu saldırının faili, yıllardır avukatı hedef gösteren, yok sayan, itibarsızlaştıran ve şiddeti teşvik eden sistemin tamamıdır!
Unutulmamalıdır ki; avukatlar davalarınızın tarafı, borçlarınızın sebebi değildir. Avukatlar vekildir. Avukatlar susarsa, adalet susar!
Cezasızlık politikalarına son verilmesi ve avukata yönelik saldırılara ilişkin özel düzenleme yapılması için siyasi iktidarı ve yargı organlarını acilen göreve çağırıyoruz. Bu saldırının faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması için etkin bir soruşturma yürütülmesini talep ediyoruz.
İzmir Barosu olarak, meslektaşımızın en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diliyor; saldırıya uğrayan tüm meslektaşlarımız ve emekçilerle dayanışma içinde olduğumuzu, avukata yönelik şiddet son buluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.