İzmir Barosu, 11 Eylül'de baro binası önünde bir basın açıklaması düzenleyerek Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasına karşı sert eleştirilerde bulundu.İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, basın açıklaması öncesinde yaptığı konuşmada, çocuk işçiliği sorununa dikkat çekti. Yılmaz, mesleki eğitim merkezleri adı altında çocukların ucuz iş gücü olarak sömürüldüğünü vurguladı. Okulların açılmasıyla yüz binlerce çocuğun eğitim hayatına başladığını belirten Yılmaz, bu çocukların birçoğunun sadece haftanın bir günü okula gidip geri kalan günlerde çeşitli iş yerlerinde çalıştırıldığını söyledi.
Yılmaz, çocuk hakları merkezinin bu alanda yaptığı çalışmaların önemine değinerek, çocukların can güvenliği ve istismar konularında daha fazla adım atılması gerektiğini dile getirdi. "Siyasal iktidarın bu sorunları görmezden geldiğini" ifade eden Yılmaz, İzmir Barosunun çocuk işçiliğiyle ilgili mücadelesini sürdüreceğini belirtti. Basın açıklamasını ise Baro Başkan Yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran okudu. İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran'ın okuduğu açıklamada, MESEM uygulaması çerçevesinde yaşanan çocuk ölümlerine dikkat çekildi ve bu sistemin derhal sona erdirilmesi talep edildi.
Dalkıran, 2023-2024 eğitim döneminde MESEM kapsamında çalışırken ölen çocukların sayısının 10’a yükseldiğini belirterek, "Henüz yaşamlarının başında, devlet politikaları nedeniyle güvencesiz bırakılan ve yaşam hakları ellerinden alınan çocuklar ve gençler söz konusu" dedi.
Çocukların Eğitim ve Güvenlik Hakları İhlal Ediliyor
MESEM uygulamasının, çocukların yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok hakkını ihlal ettiğini belirten İzmir Barosu, uygulamanın güvencesiz çalışma koşulları altında çocukları ekonomik sömürüye maruz bıraktığını vurguladı. "Yeri okul olan çocuklar, yetişkinlerle aynı ortamlarda korunmasız biçimde çalıştırılıyor ve haftanın sadece bir günü okula giderek rehber öğretmenleriyle sağlıklı bağlar kuramıyorlar" diyen Dalkıran, çocukların bu koşullarda işçi olarak çalıştırıldığını ifade etti.
Denetim Eksikliği ve Yetersiz Koruma
İzmir Barosu, Milli Eğitim Bakanlığının çocuk işçiliği üzerindeki denetim yetersizliğine de vurgu yaptı. Mevcut denetim sisteminin etkin bir şekilde çalışmadığını belirten Dalkıran, "Yoğun ders programlarına sahip öğretmenler aracılığıyla yapılan denetimler, oldukça seyrek ve yetersizdir. Bu, çocukların yasak olan ağır çalışma koşullarına maruz kalmasına neden oluyor" dedi. Baro, çocukların bedensel ve zihinsel gelişimlerinin bu süreçten zarar gördüğünü belirterek, durumu çocukların potansiyellerini kısıtlayan bir sistem olarak tanımladı.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne Atıf
Dalkıran, Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 32. maddesine atıfta bulunarak "Devletler, çocukların ekonomik sömürüsüne karşı koruma sağlamakla yükümlüdür. Ancak MESEM uygulaması, çocuk emeğinin sömürüsünü kurumsal hale getirmiştir" açıklamasında bulundu.
"MESEM Kapatılmalı" Çağrısı
Son olarak İzmir Barosu, MESEM uygulamasının derhal sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların üstün yararı gereğince okulda geçirilen sürenin artırılması, müfredatın zenginleştirilmesi ve denetimlerin etkin hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, staj amacı taşımayan çalıştırma hallerine karşı işletmelere yaptırım uygulanması talep edildi.