Van Valiliği, aldığı bir kararla toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile kente giriş çıkışları 15 gün süreyle yasakladığını duyurdu. Ardından Muş Valiliği, 3 gün ve Siirt Valiliği de 14 gün süreyle toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasakladı.
Van’da protesto eylemlerini hedef alan polis şiddeti sonucunda da meslektaşlarımızın ve bazı yurttaşların gözaltına alındığı ve hala gözaltında olan yurttaşlarımız olduğu bilgisi edinilmiştir.
Sandık sonuçlarına yansıyan yurttaş iradesini hedef alan siyaset ve hukuk darbesine karşı, yurttaşların demokratik muhalefetini güç ve şiddetle bastırmayı amaçlayan bu kararlar, totaliter yönetim anlayışının Van ve diğer illerde tezahürüdür.
Protestoların ve kamuoyu baskısının ardından, Yüksek Seçim Kurulu kararıyla, Van Büyükşehir Belediye Başkanı belediye başkanı Abdullah Zeydan'a mazbatasının teslim edilmiş olması, yurttaşın tepkisinin ne kadar haklı olduğunun göstergesidir. Ancak mazbatanın verilmiş olması, mevcut hukuka aykırılıkları ve sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarını çağrıştıran yasakları aklamaya ve göz ardı etmemize yetmiyor.
Hukuksuzluğun ve keyfiliğin yerele kadar yansıdığının kanıtı olan bu yasaklama kararlarına karşı direnmek, her yurttaş için demokratik bir haktır.
Karar sahiplerine hatırlatıyoruz:
Yenilmez sandıklarınız yeniliyor, sırtınızı dayadığınız tiranlar halkın iradesi karşısında yok olup gidiyor.
Yurttaşa karşı başvurulan şiddete ve hukuksuzluğa son verin. Demokratik haklarını kullandıkları için gözaltına aldığınız tüm yurttaşlarımızı serbest bırakın.
Karanlığınızın sonsuz olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKSİNİZ!