HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

Ülkemiz ve dünyanın her yerinde ana yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan ve yeni bir hayat kurmak için çabalayan mültecilere 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü'nde bir kez daha dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.

18:47 . 20 Haziran 2020

"Söyleyin dağlara rüzgara

Yurdundan sürgün çocuklara

Düşmesin kimse yılgınlığa

Geçit vardır yarınlara"

 

Bitmek bilmeyen savaşlar, iç karışıklıklar, politik ve askeri müdahaleler, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık, dinsel, ırksal, mezhepsel çatışmalar her geçen gün milyonlarca insanın vatanlarını terke ve kendilerine yeni yurtlar aramaya mecbur bırakıyor.

 

Birleşmiş Milletler Göç Örgütü’nün her yıl 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesinde açıkladığı Küresel Eğilimler Raporu’na göre 2019 yılı sonu itibarıyla dünyada 80 milyona yakın insan evlerini terk etmek zorunda bırakılmış durumda, bu tüm dünya nüfusunun yaklaşık %1’ine denk geliyor.

 

Her geçen gün artan mülteci sayılarına karşın ülkeler mülteci kabul politikalarını gitgide zorlaştırmakta, bazı ülkeler ise sınır geçişlerini mültecilere tamamen kapatmaktadır. Oysa İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 14. maddesi "Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır" demektedir.   

 

Türkiye, yurtlarından edilmiş 3,9 milyon insanla dünyada en çok sayıda mülteciyi barındıran ülke.  Ancak bu kişilerin başta iş, eğitim ve sağlık olmak üzere temel ihtiyaçlarının evrensel ilkelere uygun biçimde çözülmesi gerekiyor. Bununla birlikte çoğu geçici koruma statüsü ile ülkemizde bulunan mültecilerin kendi hayatlarını güvenle kurabilecekleri, çocuklarını büyütebilecekleri, geleceğe dair planlarını yapabilecekleri şartlar oluşturulmadıkça mülteci sorununun önümüzdeki yıllarda derinleşerek büyümesi de ne yazık ki kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor.

 

Gönüllü geri dönüş gibi toplumsal kaygıları düşürmeye yönelik söylemlerinse bugün itibari ile gerçeği yansıtmadığını, mültecilerin kendi ülkelerine dönüş koşullarının belki de hiçbir zaman oluşmayacağını, bu sorunun on yıllardır yaşayan başka pek çok ülkede üçüncü ve hatta dördüncü kuşak mültecilerin doğup hayatlarını kimliksiz olarak sürdürmek zorunda bırakıldıklarını ve bu durumun içinden çıkılmaz yeni sorunlar yarattığını yetkililere ve kamuoyuna hatırlatmak istiyoruz.

 

Yaşanılan krizin çözüm yolu ise, sorunun tüm paydaşlarının ortak akılla üreteceği yöntemlerden geçmektedir. Gerçeklikten kaçmak yerine meselenin ciddiyetle ele alınıp ülkemiz mülteci politikasının orta ve uzun vadeli olarak yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir.

 

İzmir Barosu olarak 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, uzun zamandır çalışmaları süren bir kaynak kitabın basımının yapıldığını da ayrıca duyurmak istiyoruz. İzmir Barosu yayınları arasından çıkan;  belge örnekleri, mahkeme kararları ve mülteci hukukuna ilişkin mevzuatın da derlendiği Mülteci Hukuku Rehberi’nin adli yardım alanında çalışan meslektaşlarımız için faydalı olacağına inanıyoruz.  (Kitabı çevrimiçi okumak için tıklayınız)

 

Sözlerimizi İzmir’de yaşayan mülteci şair Ahmed Jundi’nin sözleri ile bitirelim: “Dünya bir bütündür ve her yerden birbirine bağlıdır. Hepimiz mutlu olunca güler, üzüldüğümüzde ağlarız. Acılarımız bir, mutluluklarımız bir. Her insanın evrensel olması lazım. Çünkü hepimiz ‘bir’iz”. 

 

Tüm bu tablo içinde ülkemiz ve dünyanın her yerinde ana yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan ve yeni bir hayat kurmak için çabalayan mültecilere 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü'nde bir kez daha dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.

 

İzmir Barosu Başkanlığı