İzmir Barosu, İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında baronun Konferans Salonu’nda "İnsan Hakları, Adalet ve Barış" konulu panel düzenledi. Moderatörlüğünü Dr. Ozan Değer’in yaptığı panele Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal ile TBMM Başkanvekili Mithat Sancar konuşmacı olarak katıldı.
Panel öncesi açılış konuşması yapan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, insan haklarına yönelik yapılan saldırılara dikkat çekerek, "Bizi engellemek için önümüze ne engel çıkarırlarsa çıkarsınlar her seferinde bu engelleri aşabilmek için elimizden geleni yapacağız ve biz kazanacağız. Umudumuz hiç bir zaman yitirmeyeceğiz" dedi. İnsan hakları haftası nedeniyle bir haftaya yayılan etkinlikler düzenlediklerini söyleyen Av. Özkan Yücel, “Ama bizim insan hakları mücadelemiz bir haftayla sınırlı değil. Sadece bu bir haftada daha görünür kılmaya çalışıyoruz. 365 gün 6 saat insan hakları mücadelesinin bir tarafı olarak İzmir Barosu varlığını sürdürüyor. Bütün alanlarda, dezavantajlı bütün gruplarla, korunmaya ihtiyaç duyan herkesle ve insan hakları ihlallerinin yoğun yaşandığı her yerde, mücadelenin içinde İzmir Barosu hep var oldu ve var olmaya devam edecek” dedi.
İzmir Barosu’nun İnsan Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Av. Ali Deman Güler ise insan hakları denildiğinde herkesin aklına gelen bazı kavramlar olduğunu ifade ederek “Ama bu yaygın hatırlananların dışında da kavramlar var. Emekçilerin hakları, engellilerin hakları, LGBTİ'lerin, mültecilerin, cocukların hakları... Hafta boyu bu konularda etkinliklerimiz var. Biz bu anlamda İzmir Barosu olarak düzenlediğimiz insan hakları haftası programında çeperi geniş tutmaya çalıştık” dedi. Av. Ali Deman Güler, insan haklarının bir mücadele alanı olduğuna inandıklarını sözlerine ekledi.
İnsan Hakları Okulu’ndan Dr. Ozan Değer’in moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk olarak söz alan TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye'de insan hakları ihlallerinin ayyuka çıktığı bir dönemden geçildiğini belirterek, özellikle 2015 yılından sonra bu durumun giderek attığını söyledi. Fincancı, "Savaş çığırtkanlığı ile yaşamaya mahkum edildik. Barışı savunanlar terörize edilmeye çalışılıyor. Yerel seçimlerin neden yapıldığını anlayamaz hale geldik. Kayyumların atamaları devam ediyor. Tutuklama ve gözaltılar sürüyor. İşkence bugün Türkiye'de hiç olmadığı kadar resmi hale gelmiştir. Türkiye için insan haklarından söz etmek mümkün değildir. Vahşi kapitalizm koşullarını yaratılmak için insan hakları yok ediyor" diye konuştu.
Türkiye'de Cumhuriyet tarihininin en ağır hak ihlallerinin günümüzde yaşandığını belirten İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ise Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin cezasızlık politikası olduğuna işaret etti. "Türkiye'de yaşanan darbeler, insanlara sorgulama duygusunu kaybettirdi. Eğer darbelerle yüzleşilmiş olsaydı, bugün Cumartesi Anneleri olmazdı. Ankara ve Suruç katliamları da yaşanmazdı. Türkiye'de herkes adalet arıyor. Dünyanın neresinde görülmüş, demokrasi ile seçilmiş kişilerin yerine memur atanması” dedi.
Panelde son olarak söz alan Meclis Başkanvekili Mithat Sancar ise, Türkiye’de insan hakları kavramının “Paradoks” olduğunu söyleyerek, en ağır hak ihlallerinin devletler tarafından gerçekleştirildiğini, bunun yanında insan haklarını koruma görevinin de yine devletlere bırakıldığını ifade etti. Uluslararası alanda insan haklarının bittiğini dile getiren Sancar, "Global OHAL içindeyiz. Eskiden devletler insan hakları ihlalcisi olduklarını saklarlardı. Eskiden insan hakları ihlalinin sonuçları vardı, şimdi bu çağ bitti. AİHM de bu yeni çağa ayak uydururdu, şimdi farklı bir AİHM var karşımızda" dedi. Sancar, İstanbul seçimlerinde sonra yakalanan havanın ciddiye alınması gerektiğini söyleyerek, demokrasi talebi etrafında birleşilmesinin önemine vurgu yaptı.