HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Basın Açıklaması

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İzmir Barosu Başkanlığı tarafından 1 Aralık 2016 günü Adana’nın Aladağ ilçesinde bir yurtta çıkan yangın sonucu 11 çocuk ve bir yurt görevlisi olmak üzere toplam 12 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği yangınla ilgili bir basın açıklaması yapıldı.

14:29 . 01 Aralık 2016

İzmir Barosu Başkanlığı tarafından 1 Aralık 2016 günü Adana’nın Aladağ ilçesinde bir yurtta çıkan yangın sonucu 11 çocuk ve bir yurt görevlisi olmak üzere toplam 12 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği yangınla ilgili bir basın açıklaması yapıldı.

 

İzmir Adliyesi Baro Birimi’nde yapılan basın açıklaması sonrasında konuya ilişkin görüşlerini paylaşan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, şu an soruşturmanın devam ettiğini, ön bilirkişi raporlarının ortaya çıkmaya başladığını, olay yerinde incelemelerde bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve Adana Barosu Başkanı’nın da aktardığı bilgiler olduğunu dile getirerek, İzmir Barosu’nun hem soruşturma aşamasında olayın takipçisi olacağını hem de dava açıldıktan sonra müdahale talebinde bulunarak davayı sonuna kadar takip edeceğini belirtti.  

 

İzmir Barosu’nun Özgecan davası için Mersin’de, cinsel istismar davası için Nizip’te, Konya Karaman’da ve Menderes’te yaşanan benzer davalara da müdahil olduğunu belirten İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, “ilgili Merkezlerimizdeki görevli meslektaşlarımız, davalara bizzat katılma suretiyle hem müdahale dilekçesi veriyoruz hem de sonuna kadar bu davaları izliyoruz, takip ediyoruz, gerektiğinde kararları temyiz ediyoruz” dedi.  Bir çok davaya da İzmir Barosu Başkanı sıfatıyla da katıldığını belirten Özcan, “bundan sonra da bu tür davalarda İzmir Barosu üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir” dedi.

 

Av. Aydın Özcan, “Bu olaya ilişkin olarak da ilk yönetim kurulu toplantımızda müdahale kararı alacağız ve kim sorumluysa, sorumlular hangi makam ve mevkide olursa olsun cezalandırılmalarını talep edeceğiz” dedi. Olay yerinde yapılan incelemelerde binanın hiçbir yasal mevzuata uygun olmadığının ortaya çıktığını belirten Özcan, “oysa yasal standartlarda olsaydı bugün belki de bu yangına rağmen kimseye zarar gelmeyecekti” dedi. “Bir daha bu acıların yaşanmaması için başta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmak üzere, tüm yetkililere öncelikle çocuklarımızın, gençlerimizin toplu olarak yaşadığı yerler olmak üzere bütün kamu kurumlarının fiziki koşullarının yasal mevzuata uygun olması için gerekli çalışmalara bir an önce başlamalarını talep ediyoruz” diyen Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, bu tür acıların kamu vicdanında derin izler bıraktığını ve geleceğe dair umutların yitirilmesine neden olduğunu söyledi.

 

İzmir Barosu’nun konuya ilişkin açıklaması şu şekilde:

 

Basına ve Kamuoyuna

KAMU VİCDANINDA İNSANLIK MAHKUM OLMUŞTUR!

 

Önceki gün Adana’nın Aladağ ilçesindeki özel kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11'i kız öğrenci ve 1’i görevli olmak üzere 12 kişinin hayatını kaybettiği, 22 öğrencinin de yaralandığı haberiyle bir kez daha derinden sarsıldık.

 

Geçmişte yaşadığımız Konya Balcılar’da, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde küçük yaştaki çocukların kaldığı yurtlarda çıkan yangınlarda çok sayıda çocuğumuz yaşamlarını kaybetmiş ve sorumluları halen cezalandırılmamıştır.

 

Bu vahim olaylar devletin eğitim politikalarının yerle bir olduğunu gözler önüne sermektedir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın;

 

41. Maddesi gereğince;…Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar”

 

Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi başlıklı 42.Maddesi gereğince;…Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.

 

Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.

 

Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz… “

 

Buna göre; eğitim öğretim hakkı Anayasal bir haktır. Yurttaşlarının bu haktan eşit bir şekilde faydalanmasını sağlamak da devletin temel görevidir.

 

Bu olaylarda anlaşılmaktadır ki devletin anayasal yükümlülüğünü yerine getirememesinin bedelini çocuklarımız canları ile ödemişlerdir.

 

Öte yandan, yaşanan acı olayda hayatını kaybeden çocuklarımızın ortaokul öğrencisi oldukları görülmektedir.

 

MEB Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’nin 5. Maddesi gereğince ; özel yurtlar ancak “ortaöğrenim veya yükseköğrenim” öğrencileri için açılabilmektedir. Yani ilköğretim çağında olan çocukların özel yurtlarda bulunması yasal düzenlemelere aykırıdır.

 

Yanan yurt binasının fiziki koşulları yasal kriterlere uygun olmadığı gibi yaşamını yitiren çocuklarımızın da orada bulunmaması gerekmektedir. Bilirkişi ön raporları da pekiştirmiştir ki küçücük bedenleri yanarak kül olan kız çocuklarımız bir dizi ihmaller zinciri sonucunda bu hayattan koparılmıştır.

 

Bu yangında küçük bedenlerle beraber kamu otoriteleri de yanmış ve yok olmuştur. Olayın hemen sonrasında sorumluları ortaya çıkaracak etkin soruşturma yürütmeye yönelik resmi irade açıklanmadan basında çıkan haberlere yayın yasağı getirilmiş olması ise kamu vicdanını son derece rahatsız etmiştir.

 

Bu elim olaydan dolayı hayatlarını kaybeden çocuklarımıza Allah’tan rahmet, ölen çocuklarımızın kederli ailelerine ve bütün Türk milletine başsağlığı, yaralı çocuklarımıza da acil şifalar diliyoruz.

 

İzmir Barosu olarak; Adana’nın Aladağ ilçesindeki özel öğrenci yurdunda çıkan yangında ihmali olan tüm sorumluların kısa zamanda cezalandırılmasını müdahil olarak takip etmenin yanı sıra Türkiye genelinde ve özellikle İzmir’de bulunan devlete, dernek ve vakıflar ile şahıslara ait öğrenci yurtlarının yasal mevzuata uygun olarak denetimlerinin yapılıp yapılmadığının da takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

 

Yapılan denetimlerde koşullara uygun olmadığı saptanan yurtların kapatılması konusunda yetkilileri görevlerinin gereğini yapmaya ve ihmali olanlar hakkında suç duyurularında bulunmaya davet ediyoruz.

 

Ayrıca benzer olaylarla tekrar karşılaşmamak üzere bu konuda mevcut mevzuatların da gözden geçirilerek;

  • Yurtlarda kalan çocukların can güvenlikleri ile ilgili olanların Avrupa standartlarına yükseltilmesini,
  • Her bir yurda özel olmak üzere can güvenliği risk analizlerinin ilgili mesleki kuruluşlarca yapılmasının sağlanmasını, acilen ilgili kurumlardan talep ediyoruz.

 

 Kamuoyuna saygıyla duyururuz! 01.12.2016

 

İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI