İzmir Barosu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında baro binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İzmir Barosu Genel Sekreteri Av. Zöhre Dalkıran okudu. Kadınların hak mücadelesine vurgu yapılan açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınlara yönelik şiddetin son bulması için mücadeleye devam edileceği belirtildi.
Kadınlar Mücadeleye Devam Ediyor
8 Mart’ın tarihçesine değinilen açıklamada, kadın işçilerin adalet ve eşitlik mücadelesinin bugün hâlâ sürdüğüne dikkat çekildi. Kadınların hem ücretsiz emek sömürüsüne maruz bırakıldığı hem de işyerlerinde eşit işe eşit ücret alamadığı ifade edildi. İzmir Barosunun, bütün karanlığa ve artan şiddete rağmen umudu büyütmek için çalıştığı vurgulandı.
Kadın Cinayetleri Politiktir
Av. Zöhre Dalkıran tarafından okunan açıklamada, kadın cinayetlerinin münferit olmadığı belirtilerek, 2024 yılında 444 kadının, 2025 yılının ilk iki ayında ise 65 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü hatırlatıldı. Kadınların sadece yaşamak istedikleri için öldürüldüğüne dikkat çekilirken, bu ölümlerin siyasi iktidarın kadın hakları konusundaki politikalarının bir sonucu olduğu ifade edildi.
Vardık, Varız, Var Olacağız
Av. Zöhre Dalkıran, siyasi iktidarın "Aile Yılı" politikası kapsamında kadınları aileye hapsetmeye ve LGBTİ+ bireyleri yok saymaya çalıştığını belirterek, İzmir Barosu olarak buna karşı mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirerek, kadınları sadece annelik rolüyle sınırlandıran politikaların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
İzmir Barosunun bu bağlamda geçtiğimiz ay toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini büyütmek adına "Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Aile Yılı Tartışmaları Çalıştayı" düzenlediğini söyleyen Dalkıran “İktidarın kadını aileye hapsetmeye ve LGBTİ+’ları yok etmeye çalışan politikalarına karşı bizim taleplerimiz, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve toplumsal cinsiyet temelli şiddetin son bulması için örgütlenme özgürlüğünün ve ayrımcılıktan korunma hakkının temini; toplumsal cinsiyete duyarlı istihdam politikaları üretilmesi, eşit işe eşit ücret hakkının sağlanması, kreş hakkı gibi kadının sosyal hayattaki konumu güçlendirecek politikalar üretilmesidir.” dedi.
Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddete Karşı Politika Belgesi
Açıklamada, İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan ve Baro Yönetim Kurulu tarafından kabul edilen "Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet ve Bir Biçimi Olarak Tacize Karşı Politika Belgesi" hakkında da bilgi verildi. Bu belgeyle, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ve tacizin insan hakları ihlali olarak kabul edildiği ve önlenmesi için etkin bir mekanizma oluşturulmasının taahhüt edildiği belirtildi.
Her Gün 8 Mart, Her Gün Mücadele
Av. Zöhre Dalkıran, kadınların temel hakları için her gün mücadele etmek zorunda kaldığına dikkat çekerek sözlerini şöyle bitirdi:
Kadınların sokakta arkasına bakmadan yürüyebildiği, istedikleri gibi giyinebildiği, kahkahalarla gülebildiği, okuyabildiği, büyüyebildiği, öldürülmediği, aileye hapsedilmeye çalışılmadığı, toplumda eşit bireyler olarak yer aldığı bir dünyanın umuduyla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Aileye Hapsolmayacağız, Vardık, Varız, Var Olacağız!