Ülkemiz, her geçen gün demokrasinin, hukukun, vicdanın ve en temel hak ve özgürlüklerin yok edildiği bir karanlığa sürükleniyor. Bu çöküşten en ağır payı alanlardan biri de hayvanlar ve hayvan haklarıdır.
Her ne kadar 4 Ekim “Dünya Hayvanları Koruma Günü” olarak anılsa da, artık hayvanları korumadan ve bu günü kutlamadan söz etmek mümkün değildir. Çünkü biz yıllardır sokaklarda, barınaklarda, meclis koridorlarında hayvanlar katledilmesin diye mücadele ediyoruz. Bu gün, bir kutlama değil; acı bir hatırlatma, direnişi büyütme günüdür.
Çocuğa, kadına, hayvana uygulanan şiddetin meşrulaştırıldığı, doğaya, emeğe ve insan yaşamına değer verilmeyen bir toplumun yükselebilmesi mümkün değildir.
Bugün hayvanlar işkencelerle, siyasi kararlarla, hayvan düşmanı uygulamalarla öldürülüyor, sürülüyor, doğal yaşamlarından koparılıyor. Hayvansız şehirler, hayvansız bir doğa hayal edenlerin karşısına dikilmek bizim tarihsel sorumluluğumuzdur.
İzmir Barosu olarak hayvan hakları mücadelesinden asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Yaşatmak, korumak ve direnişi büyütmek en temel görevimizdir. Bu vahşeti durdurana kadar da mücadelemiz sürecektir.