25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İzmir Barosu, kadınların yaşam haklarını tehdit eden toplumsal cinsiyet temelli şiddete dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Av. Ajda Kahraman tarafından okunan açıklamada, kadına yönelik şiddetin sistematik bir sorun olduğuna vurgu yapılırken, dayanışmanın önemine dikkat çekildi. Açıklama sonrası kadın avukatlar, Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yürüyerek düzenlenen kitlesel açıklamaya katıldı.
Mirabel Kardeşlerden İlham Alan Bir Mücadele Günü
Açıklamada, 1960 yılında Dominik’te diktatörlüğe karşı mücadele eden ve bu uğurda yaşamlarını yitiren Mirabel Kardeşlerin anısına Birleşmiş Milletler’in 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan ettiği hatırlatıldı. Mirabel Kardeşlerin mücadelesinin, kadınların bugün de şiddete ve ayrımcılığa karşı dayanışmasını besleyen bir sembol olduğu ifade edildi.
Kadına Yönelik Şiddet Sistematik ve Derinleşen Bir Sorun
Kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel değil; psikolojik, ekonomik ve cinsel boyutlarıyla da kadınların hayatını karartmaya devam ettiği vurgulanan açıklamada 2024 yılının ilk 11 ayında en az 406 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü belirtilerek, kadın cinayetlerinin önemli bir kısmının hâlâ şüpheli ölüm olarak kayıtlarda yer aldığı ve aydınlatılmadığı ifade edildi.
Açıklamada, kadınların en güvende olmaları gereken evlerinde bile şiddete maruz kalıp hayatlarını kaybettiği dile getirilirken, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının şiddet olaylarını artırdığına dikkat çekildi. Ayrıca medya ve sosyal medyanın, kadın cinayetlerini magazinleştiren yaklaşımları eleştirilerek, öldürülen kadınların mahremiyetine saygı gösterilmesi gerektiği ifade edildi.
Yasal Düzenlemeler ve Politikalar Yetersiz Kalıyor
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin sorumluluklarını yerine getirmediği, mevcut yasal düzenlemelerin caydırıcı şekilde uygulanmadığı dile getirildi. Açıklamada, kadın cinayetlerinin politik bir mesele olduğu vurgulanarak, önleyici ve koruyucu tedbirlerin yetersiz kaldığı belirtildi. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen politikaların kadınların yaşam haklarını tehdit ettiği ifade edildi.
Kadın Dayanışması Güçleniyor
İzmir Barosunun, kadına ve LGBTİ+ bireylere yönelik şiddete karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüreceği bir kez daha vurgulandı. Kadın cinayetleri davalarında gözlemci olarak duruşmalarda yer almaya, mağdurların haklarını savunmaya ve toplumsal farkındalık yaratmak için çalışmaya devam edileceği açıklandı.
Kadın Avukatlardan Yürüyüş ve Kitlesel Katılım
Basın açıklamasının ardından kadın avukatlar, Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yürüyerek burada düzenlenen kitlesel açıklamaya katıldılar.