BASIN AÇIKLAMALARI

Hayvan Hakları Günü Basın Açıklaması

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

4 Ekim Hayvan Hakları Günü dolayısıyla yapılan basın açıklaması

İzmir Barosu tarafından Hayvan Hakları Günü dolayısıyla İzmir Adliyesi C Blok girişinde bir basın açıklaması yapıldı.

 

Basın açıklanmasının okunması öncesi konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, yeni seçilecek olan parlamentonun, 5199 Sayılı Hayvan Hakları Yasası'nın değiştirip, hayvanlara karşı işlenen suçların, canlılara karşı işlenmiş olarak kabul edilerek, TCK kapsamına alınmasını istedi.

 

Av. Aydın Özcan,  5199 Sayılı Yasa’nın, idari para cezası ve Kabahatler Kanunu’dan çıkartılarak, yeni yapılacak yasal düzenlemelerle TCK kapsamına alınmasını gerektiğini belirtti. Yeni düzenlenecek yasada; hayvanlara karşı işlenen suçların, canlılara karşı işlenmiş olarak kabul edilip, cezalandırılmalarını istediğini belirten Özcan, “Özellikle 1 Kasım'da yapılacak seçimlerden sonra oluşacak parlamentonun bu konuda anlamlı çalışma yaparak, kamuoyunun beklentisini gidermesini bekliyorum. Siyasi partiler seçim beyannamelerinde hayvan haklarına karşı hiç bir bildirgesi yok. Bu konulara pek yer ayırmadıklarını gördüm. Bu da bizi üzüyor. Yeni parlamentonun bu konuyu ele alıp çözüm üretmesini istiyoruz. Mala karşı işlenen suçlar ve Kabahatler Kanunu’ndan çıkartılarak, canlıya karşı aynen insan işlenmiş suçlar kapsamına alınmasını istiyoruz. Ayrıca doğal yaşam hakları sadece sahipli, sahipsiz ayrımı yapılmadan bütün hayvanlara eşit şekilde yapılmalıdır. Bu kapsamda her türlü mücadeleyi sivil toplum örgütleri ile birlikte devam edeceğiz. 5199 Sayılı Yasayı uygulamayan, valilik, kaymakamlık, büyükşehir ve ilçe belediyeler ile orman Müdürlüğü’nün yasayı tam bir şekilde uygulamalarını istiyoruz. Bu yasayı uygulamayanlar hakkında baro ve hayvan hakları koruyucuları olarak etkin mücadele yapacağız. Hak ihlalinde bulunanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na gerekli şekilde hiç çekinmeden başvuru yapacağız. Bunun takipçisi olacağız”  dedi.

 

Ardından İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Burcu Karakoç basın açıklaması metnini okudu.

 

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Sevgili Basın Mensupları ve çok değerli Hayvan severler,

Geride bıraktığımız, Dört Ekim tarihi, Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu tarafından 1931 yılında Hayvanları Koruma Günü ilan edilmiştir. Bu vesile ile sizlere hitap ediyoruz. 

İnsanoğlunun varoluş özünü unuttuğunu ve doğaya olan saygısını kaybettiğini, gelişen internet ve sosyal medya aracılığıyla çok daha yakından izler olduk. Üretim-tüketim çerçevesinde, daha çok harcamak için kazanmak ve daha çok kazanmak için harcamak rollerine büründük. Eko sistemin, toprak ananın ve üzerinde yaşayan tüm canlıların varlık amaçları ve yaşam döngüsünde birbirlerine muhtaç olduğunu, bu bağlamda da esasen en muhtaç ve en zayıf olanın biz insanlar olduğunu unuttuk. Daha çok kazanmak ve daha çok harcamak rolleriyle şekillendirilmiş hayatlarımıza çok fazla odaklanmadık mı?

Kürkten, pençeden, kamuflajdan, sivri dişlerden, zırh kalınlığında deriden; kısacası yaşamak ve türünü devam ettirmek için bir çok özellikten mahrum olan bizler, bizlere yine doğa tarafından bahşedilmiş zekâmızı kullanarak tüm bu özellikleri ve çok daha fazlasını doğadan çalma hakkını kendimizde bulduk.

İnsanlık onuru,  bir yıkım yaşamaktadır. Bu yıkım ise dünyadaki kötülerin sayısının milyonlar olması değil; tam aksine milyarlarca iyinin SESSİZ olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanın dahi değerinin pul olduğu bu çağı yaşamaktan en az bizler kadar utanan milyarlarca insan olduğuna hiç şüphem yok. Ancak bu milyarlarca insanın ortak bir sorunu var; sorunu gördüğü halde çözüm için tepkisiz kalmak.

Böyle bir dönemde yaşarken,  bir canlının vücudunun bir parçası olan kürküne, organlarına, etine göz dikmek, üzerinde türlü işkenceleri “deney” adı altında yapmak, hayvanları eğlence aracı kılmak; tüm bunları yapmak uğruna onu vatanından, yuvasından ve yavrularından koparıp almak; kendi lüks tüketimlerimiz için hunharca üretip katletmek artık yetmedi mi?

Bir insan, bir yunusun havuzdan zıpladığını görmeden yaşayamaz mı?

Eğlence namına, bir maymunun boynuna pranga vurulmuş olması bizi neden rahatsız etmiyor? Onun gülmediğini gözlerinden anlayamayacak kadar kör mü olduk?

 Zümrüt yeşili ormanlarımızı, berrak suyumuzu ve verimli topraklarımızı ne uğruna yok ediyoruz? Bunlar yerine inşa ettiğimiz yollarımız, avm’lerimiz ve rezidanslarımız, bir gün ihtiyaç duyduğumuzda biz doğa kadar cömert davranacak mı?

İnsanoğlukendi benliğinin ve varlığının doğaya duyduğu saygı ve sevgi ile bir olduğunu  ne zaman anlayacak?

Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, insanoğlu paranın yenilmeyen bir şey olduğunu ne zaman anlayacak?

Doğanın bir parçası olan hayvanlara davranışlarımızın esasında bizlerin kendine duyduğu saygı, içinde yaşattığı insanlığk ve iyilik vardır. Bunu unutmamız demek, o hissiyatları kaybetmeye başlamamız demektir. Bizler burada takvimde  bir günü temsilen anmak için değil, bir farkındalık yaratmak amacında olan insanlar olarak toplandık. Sıfatlarımız, cinsiyetlerimiz, ırklarımız veya isimlerimizi geride bırakarak insan türünü temsil gayesiyle toplandık.

Bizler sadece hayvanların değil, içinde bir bütün olarak yaşadığımız ekosisteme ve dünyaya saygı duyan, onu korumak için hayvan haklarını savunmanın önemini bilen bireyler olarak toplandık. Farkındayız ve bu farkındalıkla hareket ediyoruz. Biz bir hayvanın gözlerine baktığımızda sadece bir hayvan değil bir canlı görüyoruz.

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak, dünyamızın çok büyük bir parçasını oluşturan hayvanları tür ayrımı yapmaksızın korumak için, gerek yasal zeminde gerekse de sahaya inmeyi ve onlar için çalışmayı gayemiz ve insanlık görevimiz olarak benimsemiş durumdayız. Görevimizi yaparken de Sivil Toplum Kuruluşlarının ve hayvan severlerin desteğinin bizlerle olduğunu bilmekten gururluyuz, mutluyuz.

Dünya Hayvan Hakları Günü kutlu olsun.

Av. Burcu KARAKOÇ

İzmir Barosu

Hayvan Hakları Komisyonu

Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi