BASIN AÇIKLAMALARI

Yarının Özgür Türkiye’si Kadınlarımızın Coşkulu Hak Mücadelesiyle Kazanılacaktır

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İstanbul'da barışçıl gösteri haklarına orantısız şiddetle karşılık verilen kadın yurttaşlarımızı ve kadın örgütlerimizi saygıyla selamlıyor, şiddetin müsebbiplerini bir kez daha kınıyoruz

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, İzmir'in de içinde bulunduğu onlarca şehirde büyük bir coşku ve yoğun katılımla barış içinde kutlandı. Ne var ki bu dakika itibari ile Dünya Kadınlar Günü kutlamalarının bir parçası olarak düzenlenen "Feminist Gece Yürüyüşü"nün İstanbul İstiklal Caddesi'nde yapılmak istenilen etkinliğine güvenlik kuvvetlerinin müdahale ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.

 

Söz konusu müdahalede biber gazı ve plastik mermi kullanılmış, haklı taleplerini özgürce haykırmak isteyen binlerce kadın bu orantısız şiddetin mağduru olmuştur. Bu son olay bir kez daha göstermektedir ki toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin barışçıl niteliği, yürütmenin başında bulunan otoriter erkek egemen kliğin karar verme süreçlerini hiçbir biçimde etkilememektedir. Hükümetin söylediğine muhalif tek bir söz bile derhal yasal kılıfa sokulmuş şiddetle cezalandırılmaktadır. Unutulmamalıdır ki, her gün yenisi çıkarılan ve demokratik usullerle denetiminin yolu kapatılmış bulunan yasal mevzuatın varlığı, söz konusu devlet kaynaklı şiddeti hukuki kılmamaktadır.

 

Toplumun bütün muhalif kesimlerine büyük bir kinle saldıran, yurttaşlar arasında kamplaşma yaratmayı alışkanlık haline getiren, nefret söylemini günlük diskuru olarak kullanmakta beis görmeyen bu zihniyete hatırlatıyoruz: Sizin yasal sandığınız bu şiddet, asla hukuki değildir!

 

Demokratik hakkını kullanan özgür kadınların, İstanbul'da gerçekleştirmek istedikleri toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, gerek Anayasamız, gerekse uluslararası hukuk açısından çağdaş dünyanın olmazsa olmaz bir kuralı olarak kabul edilmektedir. Hükümetin ve onun emri ile hareket eden güvenlik kuvvetlerinin bu tarz gayri hukuki müdahaleleri ile Türkiye "2019 Hukuk Devleti Endeksi" nde temel hak ve hürriyetlerin kullanımı alanında 126 ülke arasında 122. sıraya kadar gerilemiştir.

 

Türkiye'nin uluslararası camiada bulunduğu konum, diktatörlükle yönetilen onlarca 3. dünya ülkesinin bile gerisindedir. Ülkemizi bu hale düşüren anlayış, en küçük barışçıl toplantıya bile tahammülü olmayan anlayışın ta kendisidir.

 

Gelinen bu noktada, içinde bulunduğumuz karanlıktan çıkışın tek yolunun özgürlüğünü sonuna kadar korumakta inat eden yurttaşlarımızda olduğunu biliyoruz. Kadınlarımız, üzerlerindeki tüm baskıya, kadın cinayetlerine, aile içi şiddete, çocuk gelinlere, taciz ve tecavüze karşı seslerini yükseltmiş, yaşanılan toplumsal çöküşün karşısında cesurca durmuşlardır.

 

Bugün ülkenin dört bir yanında coşkuyla kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Türkiye'nin özgür kadınlarının ve Türkiye feminist hareketinin büyük bir başarısıdır. İzmir Barosu olarak biliyor ve inanıyoruz ki, yarının özgür Türkiye’si kadınlarımızın coşkulu hak mücadelesiyle kazanılacaktır.

 

Bu vesile ile İstanbul'da barışçıl gösteri haklarına orantısız şiddetle karşılık verilen kadın yurttaşlarımızı ve kadın örgütlerimizi saygıyla selamlıyor, şiddetin müsebbiplerini bir kez daha kınıyoruz.

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü bir kez daha kutlu olsun!

 

İZMİR BAROSU YÖNETİM KURULU