BASIN AÇIKLAMALARI

Türkiye Cumhuriyeti’nde Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınmasının 84. Yıldönümü Kutlu Olsun

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 84. yıldönümü kutlu olsun!

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE

KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ

TANINMASININ 84. YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN!

 

 

"Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadını bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmaktır." 

 

Mustafa Kemal Atatürk.

 

Kadınlara seçme ve seçilme hakkını pek çok Avrupa ülkesinden önce kanunlarına ekleyerek 5 Aralık 1934'te Türkiye Büyük Millet Meclisinde kadına seçme ve seçilme hakkını tanıyan ülkemizin bu günkü karnesi hiç de parlak değildir. Sayılarla  ifade edersek, ülkemizde;

 

-          25. dönemde TBMM' de kadın milletvekili oranı yüzde 17,6 iken 26. dönemde bu oran yüzde 14,9' a düşmüş,

 

-          81 ilin 43’ünden, yani Türkiye’deki illerin yüzde 53’ünden hiç kadın milletvekili çıkmamış,

 

-          Türkiye, Mecliste kadın erkek eşitliğinde dünya sıralamasında ancak 91. sırada yer alabilmiştir. 

 

 

Türkiye’de kadınlara milletvekili seçme seçilme hakkı tanınmasının üzerinden 84 yıl geçmiş olmasına rağmen bu sayısal oranlar, kadınların aktif siyaset içinde yeterince temsil edilmediğini; bu konuda Anayasa'da, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında, Parti Tüzüklerinde, kadınların seçilme hakkı konusunda pozitif düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

 

Siyasal iktidarların her alanda kadın düşmanlığına yönelik tutumları, kadınları toplumsal yaşamda geri plana atmaktadır. Siyasi kurumlara genel olarak eril bir dil ve bakış açısı hâkimdir ve siyasette kadınların çıkarlarını ve cinsiyet eşitliği temeline dayalı toplum-siyaset modelini daha çok kadınlar savunmaktadır.

 

Unutmamak gerekir ki, demokrasinin tam olarak hayata geçirilebilmesi, kadın ve erkeğin toplum içinde eşit bireyler olarak var olmalarıyla mümkündür.

 

Kadın ve erkeğin toplumda eşit yurttaşlar olarak birlikte  yer almaları, aynı zamanda önemli bir uygarlık aşaması olup bu husus Cumhuriyet devrimlerinin de temel hedefini oluşturmaktadır. 

 

Kadınların siyasete katılımlarına yönelik en önemli bulgu, kotadır. Kota, eşitsizliğin çok derin ve sistematik olduğu ülkelerde durumun biraz olsun düzelebilmesi için uygulanan bir yöntemdir ve ülkemizde de uygulanması zorunlu bir hal almıştır. 

 

Kadınların siyasal haklarını kullanabilmeleri ve kamusal alanda etkin rol alabilmelerine yönelik yürütülen mücadelede İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi aktif görev almaya devam edecektir.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 84. yıldönümü kutlu olsun!

 

Saygılarımızla.