BASINA VE KAMUOYUNA
TERÖR İNSANLIĞIN, AKLIN VE VİCDANIN YENİLGİSİDİR
Ne yazık ki yine alçakça bir terör saldırısı sonucunda canımız bir kez daha yanmış, yüreğimiz kanamıştır. Gaziantep'te bir düğün canlı bomba tarafından hedef alınarak gerçekleştirilen terör saldırısında onlarca sivil insanımız, onlarca çocuğumuz hayatını yitirmiştir, çok sayıda vatandaşımız yaralanmıştır. Bu hain ve alçakça saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
Son günlerde sivil halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırıları artarak devam etmekte, Milletimizin birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmak, ülkenin huzurunu bozmak hedeflenmektedir.
Bilinmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya ve Türk Milleti'nin birliğini bozmaya hiçbir şer odağının gücü yetmeyecektir. Önümüzdeki süreçte benzeri provokasyonlara karşı milletçe soğukkanlılığımızı yitirmeden, toplumsal ve bireysel sorumluluk duygusuyla davranmak zorundayız. Etnik, dinsel, mezhepsel kutuplaşmayı tetikleyen alt kimlik siyasetinin acilen terk edilerek ulus olma bilinci ve ortak aidiyet duygusu ışığında müşterek bir gelecek inşa etmenin sorumluluğunu hissetmeliyiz. Ülkemiz üzerinde oynanmak istenen emperyal oyunlara karşı uyanık ve hazırlıklı olmalıyız. Çocuklarımıza huzurlu ve sağlıklı bir gelecek, bağımsız ve hedefi çağdaş medeniyet olan bir ülke bırakabilmek tüm vatandaşlarımızın en temel hedefi olmalıdır.
Ülkemizi kin ve nefret söylemleri ile kaosa sürükleyenler karşısında kurtuluş mücadelesinden aldığımız milli birlik ve beraberlik ruhuyla teröre karşı koymalıyız. Çünkü terör bir yenilgidir; insanlığın, aklın, vicdanın yenilgisidir.
Bilinmelidir ki;
Ancak; Anadolu’da Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleşen halk direnişinin dayanışma ruhuyla, milli birlik ve beraberlik içinde geleceğimize sahip çıkarsak, kanla beslenen bu emperyal savaş politikalarını durdurabiliriz.
Çözüm, yetmiş dokuz milyonun, millet olma bilincini ve ruhunu tekrar tazeleyerek, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve adalet paydasında kucaklaşmasıdır. Bugün, başta siyaset kurumu olmak üzere demokrasinin tüm taşıyıcı unsurlarına ve tek tek bütün vatandaşlarımıza düşen ödev, bu kucaklaşmanın sağlanması için bütün gücüyle mücadele etmektir.
İzmir Barosu olarak; terör başta olmak üzere her türlü şiddetin karşısında durduğumuzu, insanların hayatları üzerinden gelecek ve iktidar planları yapan tüm kesimlere bu kirli oyuna bir an önce son vermelerini, insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı başta olmak üzere demokratik hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin, insanca yaşamın vazgeçilmezliğini sonuna kadar savunacağımızı, milli birlik mücadelesinde halkımızın ve demokrasinin yanında yer alacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.
Tüm yurttaşlarımızı, Türk Milleti olarak, yetmiş dokuz milyon olarak, birlik beraberlik duygularıyla Atatürk ilke ve devrimleri içerisinde ülkemizin üniter yapısına, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, demokrasiye ve basın özgürlüğüne sahip çıkmaya davet ediyoruz.
İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI