HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Basın Açıklaması

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete ,Savaşa Irkçılığa Ve Kadınları Yok Sayan Sistemlere Karşı Eylem Günü

14:06 . 25 Kasım 2015

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından İzmir Adliyesi Baro Birimi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

 

Basın açıklamasının okunmasından önce İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan açıklamalarda bulundu.

 

Özcan yaptığı açıklamada, Kadın Hakları Merkezi’nin üç yüze yakın gönüllü avukatla çok başarılı çalışmalar yürüttüğünü belirterek, İzmir Barosu’nun Kadınlara yönelik şiddet konusunda büyük bir mücadele verdiğini söyledi.

 

Baro Başkanımız Av. Aydın Özcan, Kadın Hakları Merkezi’nin yeni kurulan hizmet alanında mağdur kadınlara yönelik birebir hizmet verdiğini, mahkemelerin vermiş olduğu tedbir kararlarının uygulanması yönünde, var olan eksikliklerin giderilmesi yönünde büyük çaba sarf edildiğini söyleyerek aynı zamanda kadına yönelik şiddet davalarının da takip edildiğini belirtti.

 

 

Bu anlamda her türlü mücadelenin verildiğini söyleyen Özcan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokolle İzmir’deki kadınlarımızı şiddete uğradıklarında karakollara mahkemelere savcılıklara ve İzmir Barosu’na müracaatları konusunda her türlü bilgilendirmeyi daha hızlı bir şekilde ulaştırmak üzere belediyenin reklam olanaklarının kullanılacağını dile getirdi.

 

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE ,SAVAŞA IRKÇILIĞA VE KADINLARI YOK SAYAN SİSTEMLERE KARŞI EYLEM GÜNÜ

 

Onlar,kelebekler.Onlar Mirabel kardeşler. Dominik Cumhuriyetindeki özgürlük mücadelesinin cesur yürekli üç kadın kahramanı. Diktatör Turjillonun ,diğeri kilise olan en büyük iki probleminden biriydiler ‘

 

25 Kasım  1960   Mirabel kardeşlerin,cezaevinde bulunan eşlerini ziyaretten dönerken    tecavüz edilerek öldürüldükleri tarihtir.

 

Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kongresi’nin 1981 yılında toplantısında  Mirabel kardeşlerin öldürüldüğü tarih olan 25 Kasım; “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar Arası Dayanışma Günü” olarak ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler’in de 1999 yılında aldığı karar ile her yıl 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olarak anılmaktadır.

 

25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslar arası dayanışma günüdür.

 

25 Kasım toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ,ataerkil toplumsal şiddete karşı eylem günüdür.

 

25 Kasım kadına yönelik şiddete,savaşa ırkçılığa ve kadınları yok sayan sistemlere karşı eylem günüdür

 

Güç ve iktidar sahiplerinin  bu gücü ve iktidarı   fiziksel veya ruhsal yaralanmaya ve kayba neden olacak biçimde, bir başka canlıya ,insana  ,bir gruba ya da topluma doğrudan ya da dolaylı yolla uygulaması şiddettir . Zarar verme amacı taşır.

 

Şiddet, kasıtlı olarak gücün bedensel veya ruhsal zarar verecek ya da verme riski yaratacak biçimde kullanımıdır.

 

Şiddet bir kontrol kaybı değildir Bilinçli kontrollü planlı ve sistematik bir eylemdir..

 

Şiddet bir toplum sağlığı sorunudur, bir insan hakkı ihlalidir.

 

Hiçbir çeşidi asla tasvip edilip hoş görülemeyecek şiddetin boyutları o kadar ileriye gidecek şekilde artmıştır ki,özellikle ülkemizde kadının en öncelikli hakkı insan hakkı olan yaşam hakkına kadar uzanmıştır.

 

2015 yılında 239 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu kadınlar,eş, sevgili,kardeş,baba gibi değişik sıfatlardan oluşan kişiler tarafından öldürülmüşlerdir.Sıfatlar değişik ancak  cinsiyet ortak.ERKEK

 

Erkekler tarafından öldürülen bu kadınlardan bir bölümü ölümle tehdit edildikleri için 6284 sayılı yasaya güvenerek yasal koruma başvurusunda bulunmuşlar ancak; gerekli önlemlerin alınmaması ya da yetersizliği nedeniyle canlarından olmuşlardır.

 

Bugün ülkemizin taraf olduğu toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik uluslararası sözleşmeler ve yasal mevzuatımız etkin biçimde uygulanamamakta ve yasal mevzuatın uygulanması noktasında kurumlar arası etkinlik sağlanamamaktadır.

 

’Kadınlara Yönelik Şiddet Ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi ‘’ kısaca İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olmakta beraber gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve gerekse Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından sözleşmenin uygulanmasına yönelik hiçbir somut ilerleme kaydedilmemiş, kurumlar arası koordinasyona yönelik çalışmalar henüz sağlanmamış ve uzman eylem grubu için adaylar belirlenmemiştir.

 

İstanbul sözleşmesi  taraf devletlere kadın-erkek eşitliği ,kadına yönelik şiddet ve karşılıklı saygı konularını her eğitim müfredatına eklemelerini şart koşar.

 

Sözleşme kadınların şiddete maruz kalmadan önce ve şiddet mağduru olduktan sonra korunmalarıyla ilgili düzenlemelere yer verir. Sözleşme, şiddet mağdurlarına ücretsiz hukuksal destek sağlanmasını öngörür.

 

Sözleşme koşullarının uygulanabilirliğinin sağlanması için ,ilgili kurumların kadına yönelik şiddetle mücadele  çalışmalarını ivedilikle ve önemle yapmaları gerekmektedir.

 

Birleşmiş Milletler 2014 İnsani Gelişmişlik Raporu’nda yer alan Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (TCEE) ’nde Türkiye, 2013 endeksinde 0.360’lık TCEE değeriyle 149 ülke arasında 69. sırada yer almaktadır. Gelişmişlik unsurları yönünden bölgesel ve yöresel eşitsizlikler hala çok derindir. İnsani gelişmişlik raporundan çıkan sonuca göre Türkiye, eğitim görme süresi beklentisi ile fiilen gerçekleşen eğitim süresi arasındaki farkın büyüklüğü bakımından da çok gerilerde yer almaktadır.

 

Hiçbir çeşidi asla tasvip edilip hoş görülemeyecek şiddetin boyutları ülkemizde her geçen gün artmakta ise de yarınları değiştirmek bizim elimizdedir. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin bireysel olarak kazanılamayacağı öncelikle devletin şiddetle mücadele için etkin bir politika geliştirmesi ve tüm kurumlarıyla birlikte etkin bir şekilde bu politikaları yürürlüğe koyması gerektiği aşikardır.

 

Ve özellikle İstanbul sözleşmesinin hayata geçirilmesi önemlidir, acildir, değerlidir, ilgili kurumları bu konuda göreve davet ediyoruz.

 

İzmir Barosu ve İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi olarak tüm gücümüzle etkin şekilde kadına yönelik şiddetle mücadeleye hukuksal boyutta devam edeceğimizi bildiririz.

 

Saygılarımızla. 25/11/2015

 

İZMİR BAROSU

KADIN HAKLARI DANIŞMA

VE HUKUK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ