HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Avukatlık Kanunu'nda Yapılmak İstenen Değişikliklere Karşı Eylemler Sürüyor

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

Baroların yapısı ve seçim sistemine yönelik olarak Avukatlık Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklere karşı baroların kendi illerinde yaptıkları eylemler devam ediyor.

15:32 . 01 Temmuz 2020

Baroların yapısı ve seçim sistemine yönelik olarak Avukatlık Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklere karşı baroların kendi illerinde yaptıkları eylemler devam ediyor.

 

İzmir’deki eylemin merkezi ise İzmir Barosu merkez binası olarak belirlendi.  Baro’nun ilk gün yapmak istediği yürüyüş anti demokratik bir şekilde engellenmiş, bunun üzerine İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel sonuç alınana kadar her gün oturma eylemi düzenleneceğini ifade etmişti.

 

Bu çağrı üzerine 30 Haziran günü İzmir Barosu önünde bir araya gelen avukatlar ile meslek odası temsilcileri iki saat süren bir oturma eylemi düzenlediler.

 

Eylem öncesi konuşan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Özgür Yılmazer, siyasi iktidarın baroların bölünmesine, sesinin kısılmasına, içinin boşaltılmasına, işlevsizleştirilmesine ve susturulmasına yönelik yasa teklifinin TBMM’ne sunulduğunu ifade ederek, “istiyorlar ki baroların sesi çıkmasın, barolar sussun. Çünkü barolar, insan hak ve özgürlüklerini savunan, çevre talanına karşı çevre hakkını savunan, egemen feodal anlayışın cinayetlerde öldürdüğü kadınların, istismara uğrayan çocukların, ayrımcılığa uğrayan, LGBTİ+ların, zulmedilen, öldürülen hayvanların haklarını savunan, siyasi otorite ne zaman hukuk çizgisinin dışına çıksa, onu hukuk çizgisine çekmeye çalışan, kısacası yanlışa yanlış diyen kurumlar. İşte bu nedenle baroların sesini kesmeye çalışıyor, baroları susturmaya çalışıyorlar. Fakat unutuyorlar ki bizler avukatız. Bizlerin cübbelerinin önünde ilik yok. Bizler hiçbir güce, hiçbir siyasi otoriteye karşı asla ve asla düğmelerimizi iliklemedik bugüne kadar. Unutuyorlar ki bizler avukatız. Bizler üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Polis devletine karşı hukuk devletini savunuyoruz,  totaliterizme karşı demokrasiyi savunuyoruz ve savunmaya da devam edeceğiz. Bundan rahatsız olduklarını kısa bir süre önce Ankara’da, başkanlarımıza, yönetim kurulu üyelerimize, meslektaşlarımıza yaşattıklarıyla gördük. Bu ülkenin en önemli hukuk kurumlarından olan baroların başkanlarını ülkenin başkentine sokmadılar. Aksine bir sürü insanlık dışı muamelede de bulundular. Battaniye almalarına engel oldular, aç bıraktılar” dedi. Sakarya Barosu’nun bu yasa teklifine karşı yürümek istediğini ancak engellendiğini, İzmir’de yaşananları ise herkesin bildiğini dile getirerek “Anayasa’dan kaynaklı, uluslararası sözleşmelerden kaynaklı demokratik haklarımızdan birisi olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımızı kullanmak istedik ama bizi burada engellediler ve yürütmediler” dedi. Adana’da da yürümek isteyen avukatlara yönelik gaz fişekleri kullanıldığını söyleyen Av. Özgür Yılmazer  “çünkü korkuyorlar, acz içindeler.  Çünkü biliyorlar ki yenilecekler. Ama unuttukları bir şey var: Bizler asla ve asla yılmayacağız. Bizler bu yasa teklifinin geçmeyeceğine bütün yüreğimizle inanıyoruz. Bununla birlikte diyelim ki geçti. Susacağımızı mı sanıyorlar, bundan sonra muhalefet etmeyeceğimizi mi düşünüyorlar, yanlışlarına yanlış demeyeceğimizi mi zannediyorlar. Biz asla ve asla hiç kimsenin karşısında düğmelerimizi iliklemeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz, teslim olmayacağız, biat etmeyeceğiz” dedi. 3 Temmuz’da bütün baroların katılımıyla Ankara’da büyük bir eylem düzenleneceğini ifade eden Av. Özgür Yılmazer, “tüm meslektaşlarımızı yapılacak olan Büyük Savunma Mitingi’ne katılmaya ve savunmaya sahip çıkmaya davet ediyoruz” dedi

 

TMMOB İzmir Dönem Sözcüsü Melih Yalçın ise baroların sadece meslek odası olmadığını, vatandaşın savunma hakkını savunan tek kurum olduğunu ifade ederek “bu nedenle  barolar hiçbir zaman bölünmez, paylaşılamaz. Bu proje ne akla, ne hukuka, ne bilime uygundur. Bugün baroyu koruyamazsak, yarın hiçbir meslek örgütünü, hiçbir sendikayı hiçbir kurumu koruyamayız” dedi.

 

Meslek örgütlerinin bilimselliği, çağdaşlığı, demokrasiyi ve özgürlüğü savunduğunu ifade eden İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Lütfi Çamlı ise hekimler avukatların yanında, Türk Tabipler Birliği baroların yanında. Mesleğimize meslek örgütümüze demokrasiye sahip çıkıyoruz. Direne direne kazanacağız” dedi.

 

Baroların son dönemde adalet ve hukuk talebinin en önde gelen savunucusu olduğunu söyleyen KESK Şubeler Platformu’ndan Mustafa Gümel de demokrasinin kurum ve kuruluşlarına yönelik saldırıların halkın örgütlenme özgürlüğüne yönelik olduğunu ifade etti.  Gümel, “Baroya yapılan saldırı hepimize yapılan saldırıdır. Bugün baroların başlattığı direnişle demokrasinin varlık yokluk meselesidir” dedi.

 

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da yapmış olduğu konuşmada 18 yıllık AKP iktidarının toplumun her kesimi ile kavga halinde olduğunu söyleyerek, “baroları, DİSK’le KESK’le, Türk-İş’le, TMMOB’la ve TTB ile hep birlikte özgürlüklerin, demokrasinin, barışın, laikliğin mücadelesini vermeye davet ediyorum” dedi.

 

Oturma eylemi 1 Temmuz 2020 günü de 19.00-21.00 saatleri arasında devam edecek.