HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Basın Açıklaması

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

Tüm kadınlar adına, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadeleye hukuksal alanda her gün, etkin biçimde, var gücümüzle devam edeceğimizi bildiririz.

21:50 . 23 Kasım 2018

İzmir; 23/11/2018

 

Basına ve Kamuoyuna;

 

“BİR DİKTATÖRLÜK KELEBEKLERİN KANAT ÇIRPIŞI İLE YIKILDI”

 

Kadına yönelik şiddete karşı mücadele gününün tarihçesi; Maria, Patria ve Minerva isimli üç kız kardeş ile başlar.

 

Onlar; Dominik Cumhuriyeti’nin faşist Trujillo iktidarına karşı yürüttükleri direniş ile dünya tarihine geçen ve 25 Kasım 1960 tarihinde diktatörlük askerlerince tecavüz edilerek öldürülen Mirabel Kardeşlerdir. Kod adları ile “kelebekler”.

 

Kadınlar bugünde “Kelebeklerden” aldıkları güçle dünyanın her yerinde cinsiyete dayalı ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadele etmektedir.

 

Bu nedenle 25 Kasım tüm insanlık için aynı zamanda kendisi ile YÜZLEŞME GÜNÜDÜR;

 

25 Kasım, kadınların YALNIZCA KADIN OLMALARI SEBEBİYLE, en temel insan hakkı olan yaşam haklarının güvence altında olmadığı gerçeğiyle YÜZLEŞME GÜNÜDÜR.

 

25 Kasım, kadınların, YALNIZCA KADIN OLMALARI SEBEBİYLE, maruz kaldıkları ayrımcılığın ve şiddetin, aile içinde ve kamusal alanda yaygın ve sürekli olduğu gerçeğiyle YÜZLEŞME GÜNÜDÜR.

 

25 Kasım, kadınların, YALNIZCA KADIN OLMALARI SEBEBİYLE, hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal alanda eşitliğe sahip olmadıkları gerçeğiyle YÜZLEŞME GÜNÜDÜR.

 

25 Kasım, kadınların, YALNIZCA KADIN OLMALARI SEBEBİYLE, dünyanın  %1’ine, dünya gelirinin ise %10’una sahip oldukları gerçeğiyle YÜZLEŞME GÜNÜDÜR.

 

25 Kasım, kadınların, YALNIZCA KADIN OLMALARI SEBEBİYLE, açlık sınırı altında yaşayan dünya nüfusunun üçte ikisini oluşturdukları gerçeğiyle YÜZLEŞME GÜNÜDÜR.

 

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 tarihli Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporuna göre, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesisi için, dünya, 300 seneye ihtiyaç duymaktadır. Aynı raporun, cinsiyet eşitliği sıralamasında Türkiye,144 ülkenin bulunduğu listede 130. sırada yer almıştır.

 

Ülkemizde her yıl yüzlerce kadın, kadına yönelik şiddet eylemleri neticesinde hayatlarını kaybetmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğinin verilerine göre 2018 yılı Kasım ayına kadar 363 kadın, erkekler tarafından öldürülmüştür.

 

Türkiye’de yaşayan (en az) her üç kadından birinin, fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kaldığı araştırma sonuçları ile sabittir.

 

Türkiye’de kadınların yarısı çalışmamaktadır. Çalışan kadınların yarısı ise hiçbir sosyal güvenceleri bulunmaksızın, kayıt dışı istihdam edilmektedir. Kadınlar, daha çok dezavantajlı işlerde çalışma alanı bulabilmektedir. 2017 yılında, Türkiye’deki üst düzey yöneticilerin yalnızca %18’inin kadın olduğu tespit edilmiştir.

 

Son dönemlerde, yoksulluk nafakasını düzenleyen Medeni Kanunun ilgili hükümleri üzerinde gündem toplantıları düzenlenmektedir. ‘Nafaka zulmüne son!’ gibi söylemler popüler hale getirilmekte, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık konusunda kötü bir karneye sahip olduğumuz gerçeği inkâr edilmekte, toplumsal gerçeklerimize, istatistiklere ve verilere dayanmayan, istisnai örnekler bir esasmış gibi gündeme gerekçe gösterilmekte ve toplum vicdanı bu konu üzerinden yaralanmaktadır. Oysa ki yasalar yapılırken ve uygulanırken, devlet ve siyasal iktidarlar alanda çalışan sivil toplum kuruluşları ve Barolar ile istişare halinde olmalıdır. Eğitim sisteminden, yazılı ve görsel medyada kullanılan dile, her eve konuk olan televizyon dizilerinden, kadının istihdamına kadar her alanda, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etmek devletin temel politikası haline gelmelidir.

 

İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi, 400’den fazla gönüllü avukatıyla, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla hukuksal alanda etkin biçimde mücadele etmektedir.  Kamusal yahut özel alanda, kadın olmanın yanında, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılığa ve şiddete maruz kalan, LBT kadınların başvurularına da açık bir merkezdir. Tüm kadınlar adına, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadeleye hukuksal alanda her gün, etkin biçimde, var gücümüzle devam edeceğimizi bildiririz.

 

Saygılarımızla.

 

İzmir Barosu

Kadın Hakları Danışma Ve Hukuk Araştırmaları Merkezi