HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü Basın Açıklaması

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

İzmir Barosu'nun 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü Basın Açıklamasını haberin devamında okuyabilirsiniz

18:03 . 20 Kasım 2018

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

 

20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından benimsenen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Türkiye tarafından 2 Eylül 1990 Tarihinde imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde de Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Tarihte en çok devlet tarafından onaylanmış insan hakları antlaşması olan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 197 Devlet tarafından onaylanmıştır. Çocuklarla ilgili ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve siyasi tüm hakların korunması ve desteklenmesine yönelik en kapsamlı insan hakları antlaşması ve hukuki belgedir. Sözleşme’de tüm çocukların bakım, tedavi, hayatta kalma, gelişim, korunma ve katılımına ilişkin evrensel standartlar açıklanmaktadır. Sözleşme, çocukların sosyal aktörler ve aktif hak sahipleri olarak açık bir şekilde tanındığı ilk uluslararası belgedir.

 

20 Kasım, 1989 yılından bu yana BM tarafından, dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

 

İnsan hakları fikri her insanın doğuştan özgür ve onur bakımından eşit olduğu bilincine dayanır. Çocuk hakları da insan haklarıdır, birbirlerinden ayrı olarak düşünülemezler ve evrenseldirler.

 

Ancak gerek Çocuk Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri gerekse de Çocuk Koruma Kanunu’nun uygulanması noktasında çocukların adalet sistemiyle temas ettikleri çeşitli durumlarda maruz kaldıkları hak ihlallerine ve hukuka aykırı uygulamalara ilişkin sorunlar halen devam etmektedir.

 

Çocukları risklerden korumaya, haklarının ihlal edilmesini engellemeye, korunma hakları çiğnenmiş olanları desteklemeye yönelik çalışmalar, sosyal hizmetler, güvenlik, yargı, eğitim, sağlık ve diğer alanlardaki yetkili merciler tarafından çocuk odaklı,  hak temelli, disiplinler arası ve bütüncül bir yaklaşımla ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak yapılmalı ve denetlenmelidir. 

 

Çocuk adalet sistemi kapsamında öncelikle Türk Ceza Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu arasındaki uyumsuzluklar giderilmeli, mevzuat uluslararası insan hakları ve çocuk haklarına dair mevzuatlarla uyumlu hale getirilmeli,  çocuklar için etkili, örneğin her mahallede kurulacak sosyal hizmet birimleri gibi kolay ulaşılabilir, güvenilir ve hak temelli başvuru mekanizmaları oluşturulmalı, ebeveynlerin ve çocuklarla çalışan uzmanların konuyla ilgili bilgi ve farkındalık düzeyleri artırılmalı,  çocuğa karşı her  türlü şiddetin suç olduğu  ve   bu konuda bildirim yükümlülüğünün bulunduğunun tüm toplum tarafından benimsenmesi  için   çalışmalar  yapılmalıdır.

 

Çocuk Hakları Sözleşmesinde belirtildiği şekilde tüm çocuklar, kendilerinin ve ebeveynlerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da diğer düşünceler, ulusal, etnik veya sosyal köken, mülkiyet, engellilik, doğumla gelen ve diğer durumlar temelinde oluşabilecek her türlü ayrımcılıktan korunmak durumundadırlar.  Her çocuğun hiçbir ayrım gözetmeksizin, yaşama, gelişme, kendisini ilgilendiren konularda özgürce görüşlerini bildirme ve üstün yararına uygun davranılmasını isteme hakkı vardır.

 

 

Dünyada ve ülkemizde çocukların uğradıkları hak ihlalleri ne yazık ki her geçen gün artmaktadır. İzmir Barosu ve İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak;  önleyici ve koruyucu yaklaşıma sahip, etkili, hak temelli, çocukların da katılımının sağlandığı, bir çocuk koruma sistemi ve sistemin etkisini izleyecek izleme mekanizmaları kurulması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.  Bugüne değin olduğu gibi bundan sonra da çocukların uğradıkları cinsel, duygusal, fiziksel ve ekonomik her türlü istismar ve hak ihlalleriyle mücadele etmeye ve bu konularda açılmış ve açılacak davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.