HABERLER

🏠  Anasayfa  ➝  Haberler

Avukatlar Günü Düzenlenen Törenle Kutlandı

Sayfayı Yazdır Küçük Font Büyük Font

5 Nisan Avukatlar Günü Düzenlenen Törenle Kutlandı

23:03 . 05 Nisan 2017

Avukatlar Günü Düzenlenen Törenle Kutlandı.

 

Bayraklı Adliye Sarayı protokol girişinde düzenlenen törene meslektaşlarımızın yanı sıra, Adli Yargı Komisyon Başkanı İbrahim Korkmaz ve Başsavcı Vekili Emin Atik katıldı. Atatürk anıtına çelenk koyma, saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından Baro Başkanımız Av. Aydın Özcan yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi:

 

Savunma mesleğinin yılmaz temsilcileri çok değerli meslektaşlarım

Sayın Adalet Komisyonu Başkanım,

Sayın Cumhuriyet Başsavcı Vekilim,

 

Tarihsel dayanağını, 5 Nisan 1958 tarihinde İzmir’de, İzmir Barosu öncülüğünde yapılan baro başkanları toplantısından alan avukatlar gününün 59.yıl dönümünde sizleri aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyor ve hepinizi İzmir Barosu adına, Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım adına, kendi adıma sevgi ve saygı ile selamlıyorum. 

 

Öncelikle, uzun süredir kamuoyunun gündeminde çok yo­ğun bir şekilde başkanlık sistemi tartışmalarının bulunması nedeni ile hukukun üstünlü­ğü, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığına vurgu yaparak konuşmama başlamak istiyorum.

 

Bilindiği gibi çağlar boyu insan toplulukları arasında süren ça­tışmalar, savaşlar sonunda, en ilkel devlet yönetim biçimlerinden bu günlere gelinerek insan onuruna en yakışan, en uygun olan, en üstün yönetim biçimi olan, demokratik hu­kuk devleti sistemi benimsenmiştir.

 

Bunun doğal sonucu olarak da egemenliğin kayıtsız şartsız mil­let iradesine bağlı olması ilkesi ile sıkı sıkıya ilişkili, mutlak gerçek ola­rak kabul edilen dinsel kurallar yerine, akla dayalı kuralların geçerli bu­lunduğu laiklik ilkesi kabul edilmiş, "Anayasal devlet" kavramının te­mel ilkelerinden biri olarak da demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olan kuvvetler ayrılığı ilkesi demokratik hukuk düzeninin vazgeçilmezi olmuştur.

 

Gerek yargı bağımsızlığına gerekse kuvvetler ayrılığı ilkesine yönelik son zamanlarda giderek artan müdahalelerin hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine aykırılıkoluşturduğunu gerek kişisel gereksekurumsal olarak sıklıkla ifade etmekteyiz. Yargı bağımsızlığının bir toplum için ne kadarönemli olduğunu kamuoyuna duyurmaya çalıştık. Adalet bir toplumda en üstün değerdir ve bu nedenle de vicdanlarda en üst düzeyde özümsenmesi gerekir. Adalet toplumların geleceğinin de en önemli güvencesidir. Adil olmayan ve yargısını adil çalıştıramayan bir ülkenin uzun süreli huzurlu bir biçimde ayakta duramayacağı bilinmelidir. Bu olgu geçmişte kendisini birçokörnekleri ile göstermiştir.“Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir”sözü çok önemli bir gerçeği saptamaktadır.Adaleti sağlayacak olan da yargı olduğuna göre, çağdaş demokratik sistemlerde olduğu gibi, özgürlükçü demokrasinin, temelhak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi olan, her türlü iç ve dış etkenlerden arınmış, tam bağımsız yargı sistemini oluşturmamız gerekmektedir. Yargının asli unsuru olan tarafsızlık da ancak bu şekildegerçekleşecektir. Bağımsız olmayan bir yargı siyasallaşır ve tarafsızlığını yitirir ki bu da ülkemiz için en büyük tehlikedir.

 

Yargı bağımsızlığı kuşkusuz kuvvetler ayrılığının ve hukuk devletinin de zorunlu bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerçekten bağımsız ve yansız bir yargısı olamayan bir ülkede, temel hak ve özgürlüklerin güvencede bulunduğundan ve hukukun üstünlüğünden söz edilemez.

 

Eksiksiz demokrasiye, insan haklarına, bağımsız yargıya, tüm kurum ve kurallarıyla işleyen hukuk devletine olan inancımız doğrultusunda çalışma ve çabalarımızı sürdürürken bir süredir “savunma hakkı” ve onun güçlü ve bağımsız örgütleri “Barolar”a yönelik sistemli saldırıları da göğüslemek durumunda kalmaktayız.

 

Demokratik hukuk devletinin ve yargı bağımsızlığının teminatı olan savunmanın; uluslararası ve ulusal mevzuata aykırı olarak, savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını ihlal edecek şekilde yürütülen çalışmaların tümü avukatlık mesleğinin geleceğine, onuruna ve bağımsızlığına yönelik ağır ihlaller niteliği taşımaktadır.

 

Avukatların ve savunma mesleğinin önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin mevcut güvencelere karşın;

 

Savunmayı yargının asli unsuru, kurucu unsur olarak değil, engelleyen bir unsur olarak gören, uluslararası sözleşme ve belgelerde hüküm altına alınan “silahların eşitliği” ilkesini  görmezden gelen, yasada açıkça hüküm altına alındığı halde, baroların anayasal konumunu ve buna bağlı olarak protokol düzenlemelerini bir türlü içine sindiremeyen, haksız ve dayanaksız yaklaşımları kabul etmemize olanak yoktur.

 

Ülkemizin üzerinde bulunduğu topraklar, binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Tarihsel tecrübemiz, bu coğrafyada yaşamış toplulukların, milletlerin, devletlerin, dinlerin ve kültürlerin tüm özelliklerini kapsayan ortak bir mirasın zenginliğinden meydana gelmiştir.Ancak son yıllarda; ülkemizde kadınlar, çocuklar, LGBTİ bireyler, sığınmacılar, rengi, söylemi, düşüncesi farklı olan yurttaşlar, gazeteciler ve siyasetçiler başta olmak üzere muhaliflere yönelik şiddet ve nefret söylemlerinin yaygın olarak kullanıldığını ve temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini üzülerek görmekteyiz. Bu tehlike karşısında kamu otoriteleri, siyasi ve sosyal liderler ile sivil toplum birlikte adım atarak temel hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmesi,insanların birbirlerini farklılıklarıyla kabul ettiği, hukuk devleti idealine ulaşma yönünde atılan demokratik adımlarla büyük mesafelerin alındığı, barış içinde yaşamak ideali temel hedefimiz olmalıdır.

 

Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarımla ve asıl yetki sahibi olan sizlerle birlikte el ele vererek, akla, bilime, hukuka, hukukun üstünlüğüne verdiğimiz değerle, birlik ve beraberlik içerisinde, sabır, cesaret ve kararlılıkla ülkemize ve mesleğimize sahip çıkacağımıza dair sözümüzü yinelemek isterim.

 

Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önderimiz, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ile konuşmamı sonlandırmak istiyorum;

 

 “istiklal, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir”

 

Saygılarımla. 5 Nisan 2017

 

Törenin ardından, İzmir Barosu Resim Grubu tarafından hazırlanan eserlerden oluşan serginin açılışı yapıldı.  Sonrasında ise E Blok 4. Kat Baro Biriminde bir kokteyl ve müzik dinletisi gerçekleştirildi.